Kategoriler

Zekiye Yurdaarmağan
Öğretmen

Sorun Bizimse Çözüm Bizdedir

Sorun Bizimse Çözüm Bizdedir

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 8 Martta biz kadınlar, yanımıza bazı erkek destekçileri de alarak sokaklara dökülecek ve bize atfedilen bu günü kutlayacağız. Buraya kadar her şey gayet normal ve rutin görünüyor.

Özellikle de bu yıl bu törenlerin oldukça buruk geçeceğini düşünüyorum. Çünkü sanırım ülkemizde kadına karşı şiddetin ve kadın cinayetlerinin giderek büyük bir ivme kazandığı bir dönem yaşıyoruz. Bizler, başta kadınlar olmak üzere bu olayları duyduğumuzda, “ben olsam bırakır giderdim”, “ben olsam boşardım”, “ben olsam şöyle yapardım, böyle yapardım, katlanmazdım, çekmezdim” şeklinde ahkam keser dururuz. Çünkü olay bizim başımızda değildir. Ne zaman ki biz de böyle bir sorunla karşılaşırız, o zaman başlarız şikâyet etmeye.

Destekçi ararız, anlayacak birilerini ararız, yasaları o zaman sorgulamaya başlarız, atarız tutarız. Aksi halde maalesef toplum olarak şu meşhur bize dokunmayan yılanın sağlığına duacı olmayı kendimize ilke edinmişizdir.

Kadınlarımıza, şiddet gördüklerinde yapmaları gerekenler sürekli anlatılıyor.

Acaba gerçekten nereye başvuracaklarını bilmediklerinden mi susuyorlar? Kadınlar bilmediğinden değil, tam tersi, sonrasında olacakları bildiklerinden susuyorlar. Demek ki olaya bir de sondan başa doğru bakılması ve öncelikle şikâyet sonrasında ortaya çıkması muhtemel facialara bir çözüm bulunması gerekiyor. Büyüklerine sığındığında kesin çözüm elde edeceğine güvenen kadın zaten susmayacaktır.

Bugüne kadar birilerinin bir şeyler yapması için yeterince beklemedik mi? Ben diyorum ki sorunun kaynağına da biraz inmeye çalışalım.

Karısına şiddet uygulayan adamları biz analar doğurup büyütmüyor muyuz? Sorunda bizim çocuklarımızın katkısı varsa çözümde de en büyük katkıyı yine biz anneler sağlayabiliriz.

Oğullarımıza daha çocuk yaşlarda, kadının değerini, anneye duymasını beklediğimiz saygının aynısını eşine ve kızına da göstermesi gerektiğini anlatarak, kızlarımıza da, kendisine şiddet gösteren kocaya sessizce katlanmayı bir meziyet gibi aşılamaktan kaçınarak çözüme ilk katkıyı sağlayabiliriz.

Bu, tüm annelerin bir çeşit sosyal sorumluluk projesi olmalıdır. STK ların, aile ve kadından sorumlu birimlerin gündeminde bu tür eğitimlerin de olması gerektiğini düşünüyorum… Ve tabiî ki bizlerin de bu projelere elimizden geldiğince dilimizin döndüğünce destek vermesi gerekiyor. Ben tekrar tekrar aynı şeyi söylüyorum sevgili anneler ve sevgili hemcinslerim

Sorun bizimse çözüm de bizdedir.

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA