Kadına Şiddetin Adı

A-A+

Dünyadaki çoğu kadın şiddet görür. Sadece dayak yemek midir şiddetin adı? Hayır değildir. Kalbimize vurulan sözcükler de birer şiddettir bana göre. Kötü maksatla söylenmemiş  sözler bile kadınları üzmeye yetebilir. Çünkü kadınlar hassas, kırılgan ve duygusaldır.

Siz erkekler kadınların hassas olduğunu bilmenize rağmen, kadının en hassas organını-kalbini hiç acımadan incitebilirsiniz. Bunu yapanlarda ne yazık ki yine o kadınların en yakınlarıdır.

Kadınlar sabreder, susar, boyun eğer sevdiklerinden gelen her kötülüğe. Bazen şikâyet eder, tartışır, ağlar. Çünkü sadece onun için savaşır.

Kadın bir kişiye bağlanmışsa onun için tüm hayatını ortaya koyabilir. Onun kavga etmesi, bağırması hala karşısındakini ne kadar çok istediğini gösterir. Kadınların doğasında vardır; sevdiği, istediği şeyler için savaşmak Ve kolay kolay da pes etmemek,  istediğinden vazgeçmemek aşkının son damlasına kadar mücadele etmek.

Oysaki  karşısında ki kişi herhangi bir şey bile  isterken ona bağırabilecek kadar hayvansı güçlere sahiptir. Hele de suçlu bir insan ise.

 Peki ya ağlayamayan kadınları ne yapmalı?

Gözyaşlarını içine akıtan, derdini kimselere söyleyemeyen, hatta eve hapsedilen kadınlar. Onların durumları çok daha vahim.

Psikolojik baskılar bir yana, aile baskısı da onun “mutlu” olmasını emreder. Konu komşu, anne baba, akrabalar, çocuklar... Evindeki, evliliğindeki tatsızlıkları kimse bilmesin, herkes onu mutlu bilsin diye elinden geleni yapar.

Gülümsemek zorundadır. Şikayet edemez, oyununu iyi  oynamalı, polyanna olabilmeyi başarmalı .

Kadınlar sadece para, alışveriş yapmak, kuaföre gidip süslenmek,  ilgi, güzel aşk sözcükleri ya da şımartılmak ister sanıyorsunuz?

Yanılıyorsunuz kadın ömrü boyunca tek bir erkeği sevebilmeyi, sevdiği erkeğin kalbinde tek olmayı ister. Sadakat ister, ona saygı duyulmasını ister, dürüstlük ister. Yukarıda saydığım şeyleri tabii ki her kadın ister ama olanlarla yetinir.

”Bilinmesi gereken en önemli madde; şiddetin hiç kimse için, hiçbir boyutta, hiç bir geçerliliğinin olmamasıdır.

Çare nedir mi diyorsunuz? Bunu söylemek bana düşmez ama: Her mahallede timler kurulsun, medya bunu bangır bangır herkes duyana kadar ve bunu kurutana kadar duyursun! Ama kurum, kuruluş ya da şahıslar el birliği ile bir an önce şiddete kesin çözüm bulsun.

Tüm Kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun.

Tüm Dünya’daki her tür şiddetin yok olması da, bu yazıda ki en büyük dileğimiz olsun.