Kategoriler

Çocuk Şiirleri Hakkında

Çocuk Şiirleri Hakkında

Duygulara hitap eden şiir, orada kök salıp yeşeren, meyvesini hayallerle süsleyip, ahenkle sergileyen bir sanattır. Bu sanatın araç ve amaç olarak kullanımı, diğer edebi türlerden farklı ve özel bir yere sahiptir. Hele söz konusu çocuk şiiri olunca, bu konu bizim için daha çok önem kazanmakta ve üzerinde uzun uzun düşünülmesi gerekmektedir.

Edebiyatımızda, çocuklara yönelik şiirin iki ayrı yönde geliştiğini görüyoruz. Birinci gruptaki şiirler genellikle, çocuk duyarlılığını yansıtan ve tamamen çocuk için yazılmış şiirler; ikinci grupta yer alan şiirler ise, daha çok çocuğu ele alan ve çocuktan söz eden şiirlerdir. Edebi geleneğimize baktığımızda, ikinci gruba dâhil olan şiirlerin daha büyük bir yer tuttuğunu görmekteyiz.

Çocuklar, hayal ve masal ülkesinin şehzadeleridir. Onlar, kendilerince çizdiği bu diyarlarda dünyalar kurar, kendilerince şekillendirirler. Şiir de bu özel yapısından ötürü çocuklara en çok yakışan bir türdür. Bu yüzden çocuklar için yazılan edebi eserlerde, özellikle şiirde, bu dünyayı göz ardı etmemek gerekir.

Batılılaşma sürecimizin önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilen Tanzimat Fermanı’nın ilanı, siyasi hayatımızla birlikte sosyal hayatımızı da yakından etkilemiş; aile kurumumuz ise bu değişimden en büyük payı almıştır.

Ailenin önemli yapı taşlarından biri olan çocuk bu gelişmelere paralel olarak aile içinde fark edilmeye başlanmıştır. Batıyı yakından izlemek, batılı eserlerden yola çıkarak, yeni eserler yazamaya yönelen edebiyatçılarımız, bizim için o zamana kadar dikkate alınmayan çocuğu keşfetmiş, daha doğrusu çocuklar için bir edebiyatın farkına varmışlardır.

Tanzimat dönemi şairleri, önceleri çeviri, daha sonra da adapte veya telif eserler yoluyla Türkçemize kazandırdıkları Batı edebiyatının “fabl” türündeki şiirlerini, gerçek anlamda çocuk şiirine geçişin ilk habercisi olarak değerlendirebiliriz.

Şinasi’nin La Fontaine¬’den çevirdiği “Kurt ile Kuzu Hikâyesi”, kendisinin yazdığı “Eşek ile Tilki”, “Karakuş Yavrusu ile Karga”, “Arı ile Sivrisinek” gibi eserleri; Reca'izade Ekrem’in La Fontaine'den çe¬virdiği fabllar ve sonradan ölen oğlu Nijat için yazdığı şiirler; Muallim Naci’nin “Kuzu”, “Kırlangıç”, “Avcı”, “Oduncu ile Azrail” gibi manzumeleri; Nabizade Nazım’ın “Bir Sansar ile Horoz ve Tavuk” adlı eserlerini dönemin çocuk şiirleri açısından ilk örnekler, çocuk şiirinin ilk habercileri olarak sayabiliriz.

Çocuklar için gerçek temsilcisi, sadece çocuklara ve onların diliyle şiir yazan Tevfik Fikret’in Şermin adlı eserindeki şiirlerini, çocuk psikolojisine ve modern eğitim anlayışına daha uygun düştüğünü görürüz.

Şair, bu kitabında yer alan şiirlerde, genellikle ahlâklı olmanın, bencillikten kurtulmanın, yoksul ve sakatlara yardım etmenin gereğini aşılamak, çocuklara iş ve sanatı sevdirmek ister. Bu kitabında ötürü Türk Edebiyatında ilk çocuk şiiri yazan kişi Tevfik Fikret’tir diyoruz. Fikret, daha önceki şairlerden farklı olarak, çocuğu araç olarak kullanmamış, çocuğun ruh dünyasına inerek, onu onun dilinde anlatmaya çalışmıştır.

Çocuklar için şiir yazma girişimleri, ülkemizde anaokullarının faaliyete başladığı yıllarda daha çok arttığı gözlenmektedir. Çocuklara yönelik şiirin edebiyat hayatımızdaki boşluğunu gören, İstanbul Dar’ül muallim Müdürlerinden Satı Bey, dönemin edebiyatçılarına ve bestecilerine konunun önemini anlatmış ve kendilerinden bu alanda eser vermelerini istemiştir. Bunun üzerine birçok sanatçı ve edebiyatçı, çocuklara yönelik şiirleri kaleme almaya başladılar.

Çocuk edebiyatı alanında ilk ciddi çalışmaları ve yönelimleri sergileyen İ.Alaattin Gövsa, Çocuk Şiirleri adıyla yayımladığı şiir kitabında, kendi yazdığı şiirlerinin yanında, La Fontaine'den yaptığı çevirileri de koymuştur. Şiirlerinde daha çok vatan, kahramanlık, tabiat ve ahlâk gibi temalara yer vermiştir.

Dönemin önemli şairlerinden olan Ali Ulvi Elöve ise, Çocuklarımıza Neşîdeler, adlı şiir kitabında La Fontaine, Victor Hugo ve Lamartine'den yaptığı şiir çevirilerinin yanında, ilhamını yine bu şairlerden aldığı şiirlere de kitabında yer vermiştir.

Millî Edebiyat dönemi içinde yer alan şairler arasında çocuklara yönelik şiir yazan, veya yazdıkları ile çocuk şiirine dolaylı olarak katkıda bulunan şairlerimiz olmuştur. Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp, Fuat Köprülü, Kâzım Nami Duru, Celâl Sahir Erozan, Ahmet Cevat Emre, İsmail Hikmet Ertaylan, Fazıl Ahmet Aykaç gibi şairlerimiz, akıcı ve duru bir dille yazmış oldukları şiirler ile uzun yıllar bu alandaki boşluğu doldurmaya çalışmışlardır.

Özellikle Ziya Gökalp'in çocuklar için sade bir dille yazdığı “Kızıl Elma” “Yeni Hayat”, “Altın Işık” adlı şiirlerinde, çocuklara milli ve manevi değerlerimizi benimsetmeyi amaçlamıştır. Yine aynı dönemin sanatçılarından M. E. Yurdakul'un şiirleri de didaktik özellik taşıdığı görülür.

Fuat Köprülü, çocuklara yönelik yazmış olduğu şiirlerini “Mektep Şiirleri” adlı bir kitabında bir araya getirmiştir. Bunların dışında, dönemin birçok şairi çocuklara yönelik şiirler yazdıkları, bu şiirlerde daha çok öğretici öğeleri ön plana çıkardıklarını görmekteyiz.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında, çocuk şiirleri alanına eğilen sanatçılarımızdan Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Halit Fahri Ozansoy, Ruşen Eşref Ünaydın, Enis Behiç Koryürek, Samih Rıfatı ve Faruk Nafiz Çamlıbel’in adlarını saymak mümkündür.

Harf İnkılabı ile birlikte birçok şairimiz, değişik konularda ve seviyelerde çocuklara yönelik şiirler kaleme almışlardır. Bu şairlerimiz arasında Hasan Âli Yücel, Vasfi Mahir Kocatürk, Necmettin Halil Onan, Orhan Şaik Gökyay, Necmettin Halil Onan, Ömer Bedrettin Uşaklı, Kemâlettin Kamu, Halide Nusret Zorlutuna, Behçet Kemal Çağlar, Emin Recep Gürel, Faruk Gürtunca, İlhami Bekir Tez ve Galip Naşit Arı’yı sayabiliriz. Bu şairlerimizin dışında, Ceyhun Atuf Kansu, İbrahim Zeki Burdurlu, Halim Yağcıoğlu, Hasan Şimşek gibi şairlerimiz de, çocuk şiirine eğilen şairlerimizden olmuşlardır.

Bu noktada şiirin çocuk için ne ifade ettiği üzerinde durmanın gereğine inanıyoruz. Kimi araştırmacılar, şiirin çocuk için olanı, büyük için olanı diye bir ayrıma karşı çıkmakla birlikte, çocuk kavramının niteliği bizi böyle bir ayrıma itmektedir. Eğer bir çocuk şiirinden söz etmek mecburiyetinde isek, bu şiirin niteliklerini de belirlememiz gerekmektedir.

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA