Çocuklara Uygulanan Aşılar
BCG Aşısı
BCG basili (Basil Calmette-Guerin) ile hazırlanmış bir aşıdır. Halen tartışmalı olmakla beraber aşının etkinliği üzerinde fikir birliği vardır. Tüberküloz hastalığına karşı % 50 - % 8O oranında koruyucu bir aşıdır.
BCG basili canlı, hastalık yapamayacak kadar patojenitesi ve virülansı zayıflatılmış bir basil tipidir. Bovin tipi tüberküloz basilinden uzun süre pasaj yapılarak hazırlanmıştır.
BCG aşısı ısı ve ışığa karşı çok duyarlı olduğundan karanlıkta ve soğukta saklanır (+4°, +8°C).
BCG Aşısı 2 Tiptir;
Sıvı Aşı;
Kullanma süresi 3 haftadır. Son kullanma tarihinden sonra şişe hiç açılmamış olsa bile kullanılmamalıdır. Karanlıkta +4°, +6° de saklanılmalıdır.
Kuru Aşı (Liyofilize aşı);
Sulandırılmazsa +4°, +8 derecede 1 yıl saklanabilinir. Sulandırıldıktan sonra 24 saat içinde kullanılmalı ve 24 saat sonra geriye kalan miktar atılmalıdır. Sulandırılma 10 cc serum fizyolojikle yapılır. Sıvı ve kuru BCG aşısı için uygulama dozu 0,1 cc olup canlı BCG basili ihtiva eder.
Aşılama Tekniği
Deri içine (intradermal) 0,1 cc yapılır.
Aşı Reaksiyonları
Evvelce tüberküloz basili ile karşılaşmamış (Normerjik) bir kimsede aşılanmadan 2-4 hafta sonra aşı yerinde eritem, papül, vezikül, ülserleşme, kabuklanma ve nedbeleşme görülür.
Aşı yapılan kolun aksiller bölgesinde, (1/2-2 cm çapında) lenf bezlerinde büyümeler olabilir. Daha fazla büyümez, kızarmaz ve delinmezlerse komplikasyon sayılmaz.
BCG aşısından sonra aşağıda belirtilen komplikasyonlar görülebilir;
-) BCG aşısından hemen 48 saat sonra aşı yerinde ülserleşme, nekrozlaşma o taraf koltuk altı lenf bezlerinde şişme ve ülserleşme görülürse derhal tüberküloz hastalığı gibi tedavi gereklidir. Bu komplikasyon Koch Fenomeni adını alır.
-) Aşıdan 3-7 gün sonra aşı yerinde eritem, ülserleşme, nedbeleşmeye gidiş görülürse bu olaya Akselere Reaksiyon (Hızlanmış reaksiyon) denir. Bu durumda doktora başvurmak şarttır.
-) Aşılanmadan sonra derialtı abseleri oluşabilir. Bu, sterilizasyon eksikliği, aşının bozuk olması ya da deri altına yapılması gibi teknik kusurlara bağlı olabilir. Antibiotik verilir.
Aşıdan sonra görülebilen koch fenomeni ve akselere reaksiyon bireyin evvelce basille bulaşmış olduğunu gösterir. Tüberkülin alerjisi değişik nedenlerle örtülü kalmış, ortaya çıkarılamamış olabilir. Teknik kusurlar da bu işi kolaylaştırırlar.
Aşıdan 8 hafta sonra aşının değerlendirilmesi için PPD (Tüberkülin testi) yapılmalıdır. BCG aşısının oluşturduğu alerji 3-5 yıl sürer. Aşılananların zaman zaman tüberkülin ile kontrolü, negatif sonuç alındığında aşının tekrarı uygundur.
Tüberkülozlu annelerin bebeklerine doğumdan sonra 6-8 hafta (INAH) verilerek PPD uygulanmalı eğer PPD negatif ise BCG aşısı yapılmalıdır.
Tüberkülin
Tüberkülin, tüberküloz basillerinin kültürüne Triklorasetik asit eklenmesi ve basillerin öldürülüp, çöktürülerek süzülmesi sonucu elde edilen sıvı şeklinde bir antijendir. Tüberkülinin proteinlerden arıtılarak saflaştırılmış şekli PPD (Purified Protein Derivative)dir.
Buzdolabında +2°, +8°C da karanlıkta saklanır. Isı ve ışığa duyarlıdır. Oda ısısında ve donma derecesi olan 0°C altında tutulmamalıdır. Uygulama dozu 0.1 cc dir.
Uygulama yeri, sol ön kolun bilekten 2/3 üst ön dış kısmında deri içinedir. Uygulama için şişe iyice çalkalanır, deri içine enjeksiyon yerinde bir mercimek kadar soluk bir kabarcık olacak şekilde bir diziem kadar verilir.
Bu kabarcık on dakika içinde kaybolur. PPD testi sonucu 72 saat sonra okunur. En erken 48, en geç 96 saat sonra okunmalıdır. Testin değerlendirilmesinde aşısız kimselerde meydana gelen reaksiyonun (Kızarıklık ve endurasyon) çapı 10 mm den az ise test negatiftir, 10 mm ise pozitiftir.
BCG aşısı evvelce yapılmış olanlarda reaksiyon çapının 4 mm den yukarısı pozitiftir.
Difteri-Boğmaca-Tetanoz Aşısı (DBT)
Salt olarak uygulanan difteri aşısının koruma değeri % 95, boğmaca aşısının % 80, tetanozun % 95'dir. Karma olarak verilirse koruma değerlerinin daha da arttığı iddia edilmektedir. Ayrıca 3 ayrı aşılama zorluğu da ortadan kalkmaktadır.
Karma aşılar iki ayını doldurmuş süt çocuklarına deri altına 1 cc dozda uygulanır. İkişer ay ara ile 3 defa yapılır. İlk tekrarı 1yıl sonra, ikinci rapel 4 yıl ara ile uygulanır. Aşılar buzdolabında % 2°, +8 derecede saklanılmalıdır.
İlkokula başlarken 'en son bir DPT tekrarı yapılır, sonra tekrarlanılmaz. Her 10 yılda bir tetanoz aşısı uygulanır. Eğer elde mevcutsa Difteri aşısının erişkin tipi de buna eklenir.
Evvelce karma aşıları düzenli olarak uygulanan çocuklara herhangi bir yaralanma durumunda bir kez tetanoz aşısı yapılması tetanoz hastalığından korur. Daha önce tetanoz aşısı yapılmış gebe kadınlara doğumdan 1 ay önce bir kez tetanoz aşısı tekrarı yapılır.
Hiç aşılanmamış gebelere 5. gebelik ayından başlayarak iki kez tetanoz aşısı yapılırsa oluşacak antikorlar plasenta yolu ile doğumdan önce bebeğine geçer ve yenidoğan bebek göbek yarası ile giren tetanoz infeksiyonundan korunmuş olur.
Polivalan Sabin (Poliomiyelit) Aşısı
Poliovirüsün 3 tipi bir arada bulunan zayıflatılmış canlı aşıdır, bir seri aşı 4 defada yapılır. İlk üç aşı 2 ay ara ile yapılır. 18-24 ay civarında birinci tekrarı (rapel) yapılır. Koruma değeri % 95'dir.
Aşı Ekim-Mayıs ayları arasında yapılmalıdır. Yaz aylarında barsaklar da enterovirüsler olabileceği için uygulanmamalıdır. Aşı virüsü diğer virüslerle bir arada barsaklar da üreyip yerleşemez ve bağışıklık sağlanamaz.
Yaz ishallerinin endemik veya epidemik olmadığı yerlerde ve aşılar taze ise aşının yazın yapılmasında bir sakınca yoktur. Şüpheli durumlarda kış aylarında aşı tekrarlanabilir.
Aşı Tekrarı
Bir seri aşılanmadan sonra aşı çocukluk çağlarında 4 yılda bir tekrarlanır. Poliyomiyelit salgınlarında, bir yıl önce rapeli yapılanlara bile yeniden aşı tekrarı yapılır. Fazla aşı verilmesinin bir sakıncası yoktur. Aşı tam sağlıklı olanlara uygulanır. Diyare, ateş, kusma durumlarında aşı verilmemelidir.
Aşının hiçbir reaksiyonu yoktur. Sabin aşısı diğer canlı aşılarla bir arada yapılmaz. Canlı aşılar arasında 1ay ara bırakılır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından antikor yapımı yönünden daha yararlı olduğu kabul edilmiştir. Aşılamadan sonra çocuğa klorlu su içirilmemelidir. Kaynatılarak kloru uçurulmuş su verilmelidir.
Aşı canlı aşı olduğu için saklanılması ve bir yerden başka yere iletilmesi gerektiği zaman soğukta tutulmalıdır. Bozulan aşıların güzel pembemsi leylak rengi bariz olarak değişir, sarımtırak pembe, bulanık bir renk alır ki asla kullanılmamalıdır.
Aşının üretildiği yerden, soğukta, bozulmadan aşı uygulanacak kişilere ulaştırılmasına "soğuk zincir" adı verilir. Sabin aşısı bebeklere bir kaşık şekerli suya, büyük çocuklara bir kesme şekere (2-4 damla) bir doz damlatılarak verilir.
Bu amaca ulaşmak için buzdolabı soğuk hava depolu araçlar ve el çantaları gereklidir. Bu zincirleme sistemde olabilecek küçük bir kusur aşının bozulmasına yol açabilir, özellikle buzdolapları, aşılar için belirtilen derecelere ayarlanmalıdır. Buzdolabı kapaklarına aşı konulmamalıdır. Isı kapakta biraz daha yüksektir. Aşıların buzdolabının arka duvarına da değmemeleri gereklidir.
Kızamık Aşısı ( Canlı Aşı)
Uygun besi yerinde üretilmiş ve hastalık yapamayacak kadar zayıflatılmış virüs süspansiyonudur. Lokal ve genel reaksiyonu yoktur. Çok seyrek olarak 7-9. günlerde hafif nezle, ateş ve tek tük döküntü görülen vakalar vardır. Aspirin verilmelidir.
Uygulama dozu 0,5 cc dir. Koldan deri altına bir defa yapılır. Bir dozluk veya 5 dozluk ampullerde bulunur. Beraberinde sulandırma sıvısı ve steril enjektörü vardır.
Aşı en az 5 yıl bağışıklık sağlar, Rapel uygulanmaz. Kızamık aşısının sağlıklı bebeklere rutin olarak yapılması gereklidir. Bunun dışında kızamığa yakalanma durumunda hayati tehlike olasılığı olan aktif tüberküloz, akciğer, kalp hastalıkları, ağır beslenme bozukluğu olanlarda ihmal edilmemelidir.
Kontrendikasyonları;
Alerjik çocuklarda maligne hastalığı olanlarda, immüno supressif ilaç tedavisi görenlerde uygulanmamalıdır. Alerjik çocuklarda aşı yapılması zorunlu ise 0,02 cc gama globulin ile birlikte verilir. Anneden kazanılan pasif bağışıklığa bağlı olarak aşı cevabının uzun süreli olmaması nedeni ile bir yaşından sonra yapılması önerilmektedir.
Çiçek Aşısı (Canlı Aşı)
Çiçek hastalığı bütün dünyada tek bir vaka görülmemek üzere ortadan kalkmış olduğundan Dünya Sağlık Örgütü tarafından artık çiçek aşısına gerek kalmadığı ilan edilmiştir.