Kategoriler

doğurganlık sorunları ve tedavileri

DOĞURGANLIK SORUNLARI VE TEDAVİLERİ

            Kadın ve erkek doğurganlık sorunlarından farklı etkilenirler. Bu durumdan en fazla etkilenen kadındır. Duygusal olarak fazla yıpranır.

            Kadının sağlıklı gebe kalabilmesi için yaşın etkili olduğunu bilmesi gerekmektedir. Gebelik yaşı ne kadar gecikirse kısırlık problemleri artmakta, gebelik zorlaşmaktadır.

            Yaş sadece kadınlar için değil erkekler için de önemlidir. Erkeklerin de yaşı ilerledikçe spermleri azalmaya ve kalitesi düşmeye başlar. Dolayısıyla çocuk için şans azalır.

            Kadınlarda 35 yaş ve sonrası dönem riskli dönem olarak nitelendirilir. Bu yaşlarda kısırlık oranı yükselmektedir. Ayrıca düşük riski de neredeyse 2 katı artmaktadır.

            Kadınlar için bir diğer etken; aşırı kilolardır. Aşırı kiloya sahip bir kadın da hormonlarda ve insülin düzeyinde değişiklikler olduğu için bu yumurtayı olumsuz yönde etkiler. Ayrıca erkeklik hormonu da fazlalaştığı için yumurtanın bozulmasına neden olur. Bu da hamileliği etkiler. Bu nedenle hamile kalmak isteyen aşırı kilolu kadınların bir diyetisyen yardımı ile kilo vermeleri gerekmektedir.

            Doğurganlık için kadın psikolojisi de çok önemlidir. Yetersizlik duygusu, düşükler, kendi vücudunu beğenmeme gibi düşünceler kadında duygu birikimine yol açar. Buda bilinçaltında bir baskı yaratır. Bu baskıyı ne kadar azaltırsak o kadar psikolojik rahatlama gerçekleşir ve bu da doğurganlığı olumlu etkiler. Bu dönem de stresten uzak durmak gerekir. Hafif müzik eşliğinde meditasyon yapılarak rahatlanmalıdır.

            Erkekler de ise sperm sayısı ve kalitesine bakılması gerekmektedir. Gerekirse ilaç tedavisi uygulanmalıdır. Erkeklerin sperm sayılarını etkileyen bir diğer neden sigara içmeleridir. Sigara spermleri hareketsiz hale getirir ve azaltır. Bu da erkekler de kısırlığa neden olur.

            Kadınlar için jinekolojik muayene hiç ihmal edilmemesi gereken bir süreçtir. Yapılan test ile rahimde olan problemler zamanında teşhis edilir ve tedavi yoluna gidilir.

            Bütün bu doğurganlık sorunları ile ilgili tedavilerin başında mikroenjeksiyon yöntemi gelmektedir. Bu yöntemde babadan alınan sperm annenin yumurtalığına enjekte edilir. Bir diğer yöntem tüp bebek yöntemidir. Tüp bebek yönteminde, erkek sperm hücresi ile kadın yumurtası hücresi laboratuvar ortamında birleştirilir ve sonra kadının rahmine yerleştirilir. Eğer saydığımız bütün bu yöntemlerden bir işe yaramışsa hamile kaldınız demektir.

            Peki ya bunların hiçbiri işe yaramazsa!

            O zaman eriye 2 seçenek kalmaktadır. Evlat edinme ve taşıyıcı annelik. Evlat edinme için çeşitli yasa ve prosedürler vardır. Taşıyıcı annelik te ise bazı şartlar uymalı. Seçilen anne 18-35 yaş arası olmalı, hiçbir sağlık problemi olmamalıdır. Bu durumda babadan alınan sperm taşıyıcı anneye enjekte edilir yada babanın sperminde bir problem varsa başka bir erkekten alınan sperm ile gerçek anneden alınan yumurta birleştirilir ve taşıyıcı anneye enjekte edilir. Tabi bunlar kolay karar verilecek durumlar değil ve uzun bir süreç gerektiren durumlar.

            Bu durumları yaşamamak için hamile kalmayı ertelememelidir.

                       

 

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA
YORUMLAR
  • Bence kadınlardaki en büyük problem herhalde toplumsal baskı unsuru olur. Zira toplum tarafından sürekli baskı gören kadınlar cinselliğe tamamen soğuk bakmakta ve buda sıkıntılara yol açmakta.Nuray kalamar