Dinlemek Mi, Söylemek Mi?

A-A+

Sizce dinlemek mi yoksa söylemek mi çocuklar üzerinde daha etkilidir?

Biz hep bir şeyler söyleriz…Çocuklarımıza, öğrencilerimize, arkadaşlarımıza, komşularımıza, küçüklerimize, büyüklerimize eşimize, dostumuza söyleriz…söyleriz…söyleriz…

Yapılan hatalar karşısında da ilk sözümüz şu olur; “ O kadar da söyledim işte sonuç ortada”

Peki, söyledik de karşımızdakini dinledik mi?

Şu an 22 yaşında olan kızım 5 yaşlarında iken aramızda geçen bir diyalogu paylaşmak istiyorum.: Bir sohbetimiz sırasında hiç beklemediğim bir anda bana, “anneciğim beni seviyor musun” diye sordu. Cevabım malum.

“Peki neden seviyorsun” diye bir soru takip etti öncekini. Ben de ona annelerin çocuklarını hep sevdiğini, bunun sebebinin olmadığını, anlayacağı şekilde anlatmaya çalıştım.

Ben, karşılık beklediğimi düşünmesin diye ona aynı soruyu yöneltmedim. Ama o benden daha cesur davrandı ve “Ben seni neden seviyorum biliyor musun?” diye sordu. Önce şaşırdım, sonra “Neden?” dedim. Soru beklemediğim yerden olduğu gibi cevap da hiç beklemediğim türden oldu.

   “Çünkü sen beni dinliyorsun. Şarkı söylüyorum dinliyorsun, masal anlatıyorum dinliyorsun ne desem dinliyorsun.”

Çocukça samimi sözlerle kendisini dinlememin onun için ne denli önemli olduğunu anlatmasını hayranlıkla ve ne yalan söyleyeyim biraz da gururla dinledim.

Ve o an anladım ki çocuklar için anlattıklarının dinlenmesi, kendisine sarf edilen pek çok sözden daha önemli.

   Biz ebeveynler çocuklarımızın hep iyiliğini ister, konuşarak hata yapmalarını engellemeye çalışırız. Başaracağımızı sanırız. Oysa o bizi dinlerken belki de içinde kopan fırtınaları bizimle paylaşmak için can atmakta, bir yandan da karşılaşacağı tepkiden korkmakta ve sadece konferansımızın bir an önce bitmesini sabırsızlıkla beklemektedir.

   Ben ne bir rehberlik uzmanıyım ne de psikolojik danışman. Bir eğitimci ve daha önemlisi çocuklarıyla mükemmel diyalog sahibi bir anne olarak bazı deneyimlerimi paylaşmak ve benim gibi annelere küçük tüyolar vermek istedim sadece.

Çocuklarımızın bizim tavsiyelerimize kulak verip değerlendirmeye almaları için önce onları dinlemeye hazır olduğumuzu gösterelim. Bu şekilde hem onların yapacakları hataları önceden bilir, hasarın en aza indirgenmesini sağlayabiliriz hem de fikirlerimize, bizim onların fikirlerine gösterdiğimiz derecede saygı duymalarını sağlayabiliriz. Ama unutulmamalıdır ki hata yapmadan doğruyu bulmaları asla mümkün olamaz.