Kategoriler

Fatoş Gümüş
Yönetici Asistanı

Büyüklere Masallar…

Büyüklere Masallar…

Bir telaş, bir koşturmacayla başladı o haftamız. Büyük güne çok az bir zaman kalmıştı. Heyecanla doğum gününü bekliyordu kızım.

O gün geldi çattı. Sanki daha önce hiç kutlanmamış gibi, sanki hiç pasta kesilmemiş gibi heyecanlıydı. Çünkü sadece arkadaşlarıyla kutlayacaktı. Doğum günü güzel geçti, çok eğlendiler. Onlar mutlu oldukça bende mutlu oldum. Herhalde kızım bu doğum gününü hiç unutmayacaktı ileriki hayatında da.

Onlar, bu kadar eğlenirken, bu mutluluğu yaşarken bende hem ona destek oldum hem de düşündüm. Daha çok küçük, ama heyecanları, hayalleri çok büyüktü. Mutlu etmek de çok kolaydı. Dualar ettim hayatında bu heyecanı, bu mutluluğu hiç eksilmesin diye.

Sonra kendimizi düşündüm, yaşımız ilerledikçe bizim hayallerimiz ve heyecanlarımızda ne kadar küçülmüştü. Küçükken bizim de büyüktü hayallerimiz, heyecanlarımız. Yaşımız ilerledikçe sanki mutsuz olmak kolaylaştı da, mutlu olmak daha da zorlaştı. Keşke çocuk kalsaydık da oyun oynarken arkadaşlarımızla yine kavga etseydik, yine birbirimize küsseydik, on dakika sonra dayanamayıp barışsaydık. Ama bütün bunları bir saat geçmeden unutsaydık. Gece yatağa yattığımızda, düşündüğümüz tek şey bir gün sonra oynayacağımız oyunlar olsaydı. Hayat ne kolay ve zevkli olurdu. Kavgalar, dargınlıklar çabuk biterdi. Gelecek kaygımız hiç olmazdı. Ama maalesef bu sadece bir hayal, hem de gerçekleşme imkânı hiç olmayan. Belki çocuk kalmamız imkânsız, ama ruhumuzdaki küçük çocuğu arada sırada da olsa yaşatabiliriz. Hatta zaman zaman bu küçük çocuğu dinleyip, mutlu bile olabiliriz. Biz mutlu olunca çevremizdeki insanları da mutlu edebiliriz. Belki bu içimizdeki çocuk dargınlıkları, kavgaları bitiremeyecek, belki yastığa başımızı koyduğumuzda, yarını düşünmeden yine uyuyamayacağız… Olsun ne fark eder, bir an için çocuk gibi düşünüp, yaşamaktan ne kaybederiz ki. Arada sırada da olsa güzel olmaz mıydı içimizdeki çocuğu yaşatmak yada çocukluğumuzdaki gibi sevinmek, annemize babamıza naz yapmak?

Biz de bir zamanlar çocuktuk, tabi ki bizimde bir zamanlar heyecanlarımız, mutluluklarımız büyüktü. Daha doğrusu mutlu olmak ve sevinmek çok kolaydı. Hayatımızda sevinçler çok, üzüntüler azdı. Niye tekrar, birkaç dakikalığına da olsa bu eski, unuttuğumuz, belki rafa kaldırdığımız bu anları yaşamayalım? Kendimiz için yapalım. Anlık da olsa kendimiz için bir şeyler yapalım. Dünü, yarını düşünmeden. Belki bu şekilde hayata tekrar gülerek, çocukça bakmayı da hatırlarız. Belli mi olur…

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA