Kategoriler

Tiyatro ve Çocuklara Özgürlük

Tiyatro Ve Çocuklara Özgürlük

Günümüz çocukları, daha bilinçli ve bilgili olduklarından, üstünkörü yapılmış şeylerden hoşlanmıyorlar. Onlar için hazırlanacak gösteriler en ince noktalarına kadar dikkatle düzenlenmelidir. İşin doğrusu, çağın gelişimine uygun bir düzenlemeye gitmektir; bunun için de, pedagoglarla dirsek temasını kaybetmemek gerekir.

Çocukları küçümsemeyin! Anlamazlar diye bir konuyu gereğinden çok basitleştirerek vermek ne kadar yanlışsa, salt eğlenceye dayanan bir gösteri hazırlamak da o denli boş bir çabadır. Salt eğlence onların beklentilerini karşılayamaz.

Onlara, anlaşılır bir biçimde, anlamı olan, bilgi veren ve bunları da eğlendirerek yapan birinci sınıf bir gösteri sunmak görev olmalıdır. "Alt tarafı çocuk oyunu", diye küçümsenerek yazılmış bir metnin ya da sahneleme anlayışının değersiz bir çaba olduğu kuşkusuz.

Çocuk tiyatrosunun en önemli hedeflerinden biri çocukları ruhen geliştirmektir. Bunun için de, dünyayı tüm karmaşıklığı içinde çocuklara açmak gereklidir. Dünyamızdaki güzellikleri gösterirken çirkinlikleri de ele almalıyız, doğruları verirken yanlışları da vurgulamalıyız. Bizim dünyamızdan daha iyisini yapabilmeleri için onları şimdiden uyarmalıyız.

Yalnızca büyükleri ilgilendirdiği sanılan bazı konuların çocuk tiyatrosunda da işlenmeleri gerekir. Genellikle çocuklar için 'tehlikeli' sayılan bazı konular, onları hazırlamak için işlenmelidir; çünkü yaşam onlar için de tehlikelerle doludur. Örneğin, uyuşturucu maddelere alışkanlığın arttığı ve tehlikeli boyutlara ulaşan dünyamızda, çocukları buna karşı uyarmayacak mıyız?

Tiyatro, sözden çok ötede, çok daha etkilidir. Çocuk, televizyonlarda gazetelerde birbirini öldüren insanları, toptan yok etme silahlarını gördükçe soruyor: "bunlar neden birbirlerini öldürüyorlar?" diye... Küçük çocuklara bunun yanıtını nasıl vereceğiz? Elbette, tiyatronun gücüyle...

Genellikle, ölüm teması çocuklar için uygun görülmez; oysa çocuk her gün ölümle karşılaştığı bir dünyada yaşamaktadır. Bu küçük insanları böyle bir kavrama karşı ruhen hazırlamak gerekmez mi? Onları ilerde karşılaşacakları her şeye karşı, örneğin, toplum yaşamına ilişkin sorunlara karşı aydınlatmalıyız; onlara başkalarının haklarına saygı göstermeyi, sorumluluğu görev bilincini öğretmeliyiz.

Çocuk tiyatrosunun, çocukların bilmek istedikleri her konuya açık olması, ilerde daha sağlıklı insan ilişkilerinin oluşmasına yardımcı olacaktır. Bugün gençliğin bir bölümünün heba olup gitmesi, çocukluklarında birçok şeyin onlardan gizlenmiş olmasındandır.

Sağlıklı bir toplum, ancak eğitimde nesnelliği ve açıklığı içeren temel ilkelerle kurulabilir. Çocuk tiyatrosu da okuldaki eğitimin tamamlayıcı bir uzantısı olduğuna göre, bu nesnelliği ve açıklığı hedeflerinden biri olarak seçmelidir.Çevremizi çirkinleştiren bizleriz ve çocuklarımızı bu çirkinliğin içinde yaşamaya zorluyoruz. Estetik olmayan yaşamımız içinde, çocuğu ne kadar çok tehlike bekliyor ve dolayısıyla da dünyamızı.

Sanatın amacı, insan idealinin sağlıklı yaşamını sürdürmek içindir. Nükleer savaştan, çevre kirliliğinden ve bazı toplumların açlık sorunundan kendimizi bir gün kurtarabiliriz. Ancak dikkatli olmadığımız takdirde, bomboş kalmış insanların çoğalmasıyla insanlık anlayışının elimizin altından kayıp gitmesine engel olamayız. Sanatın sınırsız toprakları üzerinde tiyatro, çocuklara, yarının yaşamı için estetik dünyayı hazırlamak zorundadır. Bugünün küçükleri geleceğin büyükleri, bizim küllerimizden yeni bir dünya oluşturabilecek duruma gelmelidirler.

Bilim ve sanatın ortaklığı ile bu ilk uzay kuşağının çocuk tiyatrosunu onlara layık bir duruma getirelim. Hiçbir emek sarf etmeden zengin olunabileceği tezini savunan Kırk Haramiler'i değil, sevdiğine kavuşmak için dağları delip su getiren Ferhat'ları yeğ tutalım. Çocuk tiyatroları bunun bilincine varmadığı takdirde, birer müze eskisi olarak kalacaklar ve işlevlerini yitireceklerdir.

Dram sanatı, bir şeyler yapma ve üretme sanatıdır. İlk insandan bu yana, drama insanın kendini bulmasına yardımcı olan bir eylemiydi. Theatron, yani seyir yeri anlamına gelen tiyatro sözcüğü, yapılan bir eylemi seyretmeyi getirdi. Bu kavramların her ikisi de birbirinin içindedir. Drama olmazsa theatron olmaz, theatron olmazsa drama olmaz.

Çocuğa mutlaka bir şeyler yapma, bir şeyler üretme özgürlüğünü tanımak zorundayız. Biz, büyükler, yalnızca seyrederek kendimizi zincire vurmuş olsak bile, çocuklarımıza, onların bir şeyler yapmasını sağlayacak ortamı yaratmalıyız. Çocuk tiyatrosu denildiğinde, her şeyden önce çocukların bir şeyler yaptığı yerin kastedildiği anlaşılmalı.

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA