Kategoriler

Sokak Çocukları

SOKAK ÇOCUKLARI

Ülkemizin hızlı bir endüstrileşme sürecine girmesiyle birlikte oluşan sağlıksız kentleşme sonucunda toplum yapısındaki değişikliklere paralel olarak aile yapısı eskiye göre farklılaşma göstermiştir. Bu farklılaşmaya ayak uyduramayan ailelerde ise bir çok istenmeyen değişimler ortaya çıkmıştır. Bu değişimlerin ilki göç olgusudur.

Ekonomik nedenler başta olmak üzere terör ve diğer nedenlerden yaşadığı yeri bırakan ailede aileye para getiren kişi evin babasıyken işsiz kalması sonucu daha kolay iş bulan evin annesi sonra da çocuğu çalışmaya başlamıştır. Başka şehire göç edilmesi sonucu
hemşehri dayanışması olsa da geniş ailenin getirdiği birçok avantaj ortadan kalkmıştır. Bu durum en çok çocuğu etkilemiştir.

Çünkü büyükbaba, büyükanne, teyze, amca otoritesinden kurtulan çocuk küçük yerden büyük yere gelince disiplinden de hemen kopmuş ve ilk olarak okula devam etmemeye başlamıştır.

Bu süreç içinde ekonomik yoksulluk ve köyden-kente göç sonucu oluşan kültürel çatışmayı da yaşayan aileler kent yaşamının dışına itilmektedir. Kırsal kesimde ailenin geleneksel olarak aldığı psikolojik, sosyal, ekonomik destek kentlerde toplumsal kurumlar tarafından sağlanamadığından, büyük ümitlerle kente göçen yığınların aile ilişkileri olumsuz etkilemekte ve çocukları başıboşluğa sürüklemektedir. Ayrıca boşanmalar, resmi nikah olmaksızın yapılan evlilikler, değişik eşlerden
olan çocuklar, ebeveynlerden birinin evi terk etmesi gibi nedenler de çocukların sokak yaşamını seçmesine neden olabilmektedir.

Gecekondu ilk ismiydi şimdiyse varoşlar deniliyor ama genel anlamda tapusuz yeşil alanların ve tepelerin üzerine tuğlalar ve demir filizlerinin oturtulmasıyla kaçak olarak yapılandırılan bölgelerde yaşam kurmaya çalışan aile birimlerinden sokak çocuklarının özellikle sokakta çalışan çocukların çıktığını görüyoruz. Sorun yoğunlukla metropol illerde görülmektedir.

Özellikle İstanbul gibi gecekondulaşmanın ciddi boyutlarda sorun olduğu ortamlarda ailelerin kontrolünden çıkan çocuk sayısı günden güne artmaktadır. Soruna kısa süre içinde sistemli bir müdahale yapılmaması durumunda ise bir süre sonra büyük bir olasılıkla suçluluk oranında bir patlama yaşanacak ve sorunun çözümü için daha büyük yatırımlar yapılması gerekecektir.

2828 sayılı Kanun kapsamına giren bu soruna hizmet götürmek Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunun görevidir. Ancak bu sorun çeşitli sorunların bileşkesi olduğundan çok yönlü bir işbirliği ve koordinasyonu içeren rehabilitasyonu gerektirmektedir.

Belirtildiği gibi bu sorunun gerçek nedeni köyden kente göç, onun sonucu oluşan çarpık kentleşme, bunların beraberinde getirdiği ekonomik yoksulluk, işsizlik ve eğitimsizlikten kaynaklanmaktadır. Sağlıksız aile ortamında yetişen çocuğun eğitimine önem verilmemekte, çocuğun aile bütçesine katkıda bulunması beklenmekte ve çocuk yaşına uygun olmayan ruhsal ve fiziksel sağlığını tehlikeye sokan işlerin yanı sıra bağımlılık kazanmasına neden olan işlerde (mobilya cilası, ayakkabı tamircisi...vb.) çalıştırılmaktadır.

Bu çocuklar para kazandığı için kendini yetişkin gibi hissetmektedir. Çoğu zaman ailenin denetiminden uzaklaşan çocuk eğitimini yarım bırakmakta, akran gruplarından soyutlandığı gibi yetişkinlerin dünyasına da girememektedir. İş ortamına da uyum sağlayamayarak işten ayrılmakta ve sokaktaki sınırsız, sorumsuz özgürlüğü seçerek sosyal yaşamdan tamamen kopmaktadır.

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA