ebeveynliğe hazırlık

A-A+

EBEVEYNLİĞE HAZIRLIK

Ebeveynliğe hazırlık! Çoğumuz bu cümleyi anne baba olmadan önce mutlaka bir ya da birkaç kez kullanmışız ya da etrafımızdan duymuşuzdur. Çok bilmiş bir biçimde'' hazır olmadan çocuk yapılmaz'', ya da ''çocuğa henüz hazır değiliz'' demişizdir...

Hayat boyunca bir yolculuğa çıkarsınız. Önce okul, sonra iş, sonra seçtiğiniz bir eş ile evlilik. Seçmiş olduğunuz eşle mutlu bir hayat sürersiniz. Sonra sağda solda gördüğünüz minik afacanları seversiniz ve sevdiğiniz insanla size ait bir bebek istersiniz. Umutlar yeşerir ve sonunda beklenen olur. Artık içinizde bir canlı büyüyecektir. İşte o zaman anlamaya başlarsınız ki Ebeveyn olma maratonuna ilk adımı atmışsınızdır. Şimdi ebeveynliğe hazır olma vakti gelmiştir.

Bir sürü kitaplar okur, daha önce anne baba olmuş kişilerden, kendi büyüklerimizden bir sürü tavsiyeler alırız.

Oysa anne baba olmaya hazırlanmak diye bir kavram olmadığını ve bu sürece ebeveyn olduktan sonra bile asla hazır olmayacağımızı, çocuğumuzu kucağımıza aldığımız o ilk anda anlamışızdır... Düşünsenize, insan nasıl hazır olabilir ki uykusuz gecelere, aylarca kesintisiz 2-3 saat uyuma, bir bardak çayı koltuktan kalkmadan bitirmeye, çarçabuk yıkanmaya, kıtlıktan çıkmış gibi hızla yemek yemeğe mecbur olmaya, her gün bebeğin kirlileriyle ağzına kadar dolu çamaşır makinasına, yaşıyla birlikte artan sinirli ve inatçı küçüklerin kaprislerini çekmeye, etraftan ve yerlerden oyuncak toplamaktan tutulan bir bele…

Ebeveynliğe hazırlık diye bir şey yoktur aslında. O okunan kitaplar alınan tavsiyeler inanın ki bebeğiniz doğduğunda sadece kitaplarda ve söylenenlerde kalacak şeyler olacaktır. Bazı şeyleri söylenenlerden ya da okuduklarımızdan tanısak da sanki bambaşka bir yolculuğa çıkmış gibi hissedersiniz kendinizi. Yeni bir yere gittiğinizde nasıl ki orada uzun süre kaldığınızda ve çevreyi keşfettiğinizde kendinizi rahat hissedersiniz, ebeveynlikte böyledir. Hastanede onu ilk kez kucağınıza aldığınızda, o sıcaklığı hissettiğinizde onun sözsüz ipuçlarına cevap verebildikçe kendimizi biraz rahatlamış hissederiz. İşte o anda içinizi bir telaş sarar ''nasıl bir anne baba ''olacağınıza dair... Artık annenizi ve babanızı daha iyi anlar hale gelmişsinizdir daha hastaneden çıkamadan...

 Tebrikler, artık ebeveynsinizdir ancak şimdi anlamışsınızdır hamilelik boyu okuduğunuz o bebek bakım ve ruh sağlığı kitaplarının boşuna olduğunu. Nasıl mı? En basiti hemşire gelse de şu kakalı bezi değiştirse diye beklersiniz. Çünkü, o minicik parçanıza bir zarar gelir endişesiyle dokunmaya bile kıyamazsınız...

Peki ya büyüdüğünde? Sizin dokunmaya, öpmeye, koklamaya kıyamadığınız o sizden parça bir gün büyüyüp de kendi kanatlarıyla uçmak istediğinde ne olacak? İşte ayrı bir kaygı konusu ebeveyn için; sizin pamuklara sarıp sarmalamaya dahi kıyamadığınız miniğiniz, gerçek ve acımasız hayatın içinde var olmaya başlayınca onu nasıl koruyacaksınız ilk aşk acısından, ilk terk edilmeden, ilk sınav kaygısından belki de ilk sizsiz kaldığı andan... Tüm bunlara hazır olmaktır ebeveynliğe hazır olmak... Gerisi boş, gerisi hikaye... Canınızdan bir parçayı, bu dünyaya bırakabilmeyi göze alabilmektir ebeveynliğe hazır olmak...                            

Bir kez daha düşünün; hazır mısın…