Kategoriler

Çocuklarda Diş Sağlığı

Çocuklarda Diş Sağlığı

Son yıllarda, tüm dünyada hastalıklarla mücadelede çok önemli başarılar elde edildi. Pek çok hastalığın çaresi bulundu, bir kısmının da bulunmak üzere. Yine de uzmanlar ısrarla sağlıklı bir yaşam için, hastalıktan korunmaktan daha etkili bir yöntem olmadığını vurguluyorlar. Bu yaklaşım, çocuklarda ağız ve diş sağlığı açısından özellikle önemli. Hastalıktan korunmanın temel şartı ise bilgilenme.

İnsanın dişlerle bir ömür boyu sürecek ilişkisi, yaklaşık 6 aylıkken ilk diş sürmesiyle başlar.Diş sürmesi, çenelerde gelişmekte olan dişlerin, gelişimin belirli dönemlerinde, daha önceden belirli yönlerde harekete geçerek çenelerdeki yerlerini almasıdır.

Çocuklarda süt dişlerinin sürmesi genellikle l8-30. aylar arasında tamamlanır. Süt dişlerin sürmesi ile ilgili dönemler ortalama olup, çocuktan çocuğa küçük farklılıklar gösterebilir. Ayrıca, istisnai olarak erken ve geç sürmeye de rastlanabilir.

Çocuklarda ilk süt dişinin sürmesinin ardından dişler üzerinde bakteri plağı da oluşmaya başlar. Bakteri plağı herkesin dişlerinde devamlı oluşan, oldukça ince, yapışkan, renksiz bakteri birikintisidir. Bakteri plağı diş çürükleri ve dişeti hastalıklarının birincil etkenidir. Bu nedenle düzenli olarak diş düzeylerinden uzaklaştırılması gerekmektedir. Şekerli besinler yendiğinde, plaktaki bakteriler diş minesine zarar veren asitler üretirler. Tekrarlayan asit saldırıları sonrasında, diş minesi yıkıma uğrar ve çürük boşluğu meydana gelir.

Diş çürükleri çocuklarda görülen en yaygın diş hastalığıdır. Çürüğe neden olan gıdaların alınması tek başına dişlerde çürük oluşturmaya yetmez. Başka birçok faktörün bir araya gelmesi gerekir.

Çocuklarda görülen dişeti hastalıklarının da birincil nedeni bakteri plağıdır. Tam olarak ağız hijyeni gerçekleştiremeyen çocuklarda en sık rastlanan dişeti hastalığıysa, dişeti iltihabıdır (grigritis). Dişeti iltihabının belirtileri, dişle dişetinin birleştiği dişeti kenarında kızarıklık, daha ileriki safhalarda ise fırçalarken ya da kendiliğinden meydana gelen kanama ve şişliklerdir. Tedavisi diş hekiminin yapacağı profesyonel diş temizliği ve çocuğun uygulayacağı düzenli ağız hijyeniyle mümkündür.

Çocuk ve gençlerde erişkinlerden daha hızlı ilerleyen, dişleri destekleyen kemik ve diğer dokularda kayba yol açan daha ciddi dişeti hastalıkları da görülebilir. Genelde bu hastalıklar fazla belirti vermeden ilerlerler. Ancak dişetlerinde aşırı kanama, dişlerde sallanma ortaya çıktığında diş hekimine başvurulur. Erken yaşlarda başlayan bu tip dişeti hastalıkları kontrol ve tedavi edilmezse, ileri yaşlarda diş kayıplarında yol açmaktadır. Bu hastalıkları ancak dişeti hastalıkları ve tedavisi üzerine uzmanlaşmış diş hekimleri tedavi edebilir.

Diş çürükleri ve dişeti hastalıklarından korunmada en etkili yöntem düzenli bir ağız hijyeni uygulamasıdır. Bununla birlikte diş hekiminiz, çocuğunuzda bazı tedbirler alarak diş çürüğünden ko-runma ve ortaya çıkma sıklığını azaltmada size yardımcı olacaktır. Ana babaların çocuğun dişlerinde çürüğü andıran renk değişikliğini gördüğü ilk anda diş hekimine başvurması, problemin küçükken çözülmesine, çürüğün kontrole alınmasına yardımı olur. Başlangıçta küçük bir işlemle restore edilebilecek bir diş, ihmal sonucu ileriki safhalarda daha geniş uygulamalar kanal tedavisi gibi çok daha komplike tedaviler gerektirebilir.

Ağız hijyenin de kullanılan en popüler araç diş fırçasıdır. Çocuklar için, büyüklerin fırçalarına göre daha yumuşak, birkaç sıralı kıl demetleri bulunan, küçükbaşlı fırçalar tercih edilmelidir. Genellikle, 9 yaşından önce çocuklar etkili bir şekilde diş fırçalayamaz ve diş fırçalamanın temel amaçlarından biri olan bakteri plağını uzaklaştırmayı gerçekleştiremezler. Bu nedenle 9 yaşına kadar çocukların dişlerini etkili bir şekilde temizlemelerini sağlamaktan öncelikle anne babalar sorumludur. Annenin bebeği besledikten sonra, bir gaz tamponla diş yüzeylerini silmesi, çocuğun hayat boyu sürdüreceği ağız hijyeni işlemlerinin başlangıcı olabilir. Bu arada, biberonla beslenen çocuklarda, özellikle ön dişlerde oldukça ilerlemiş olarak, "biberon çürüğü" adı verilen çürüklere rastlanılmaktadır. Bunun nedeni biberonla beraber verilen şekerin gece boyunca dişleri etkilemesidir. Bu konuya da dikkat etmek gerekir.

3-4 yaşından itibaren, anne baba çocuklarını diş fırçalamaya yöneltmeye başlamalıdır. Tavsiye edilen metot, çocuk aynaya bakarken ebeveynin çocuğun arkasında durup bir elle başını destekleyip diğer eliyle diş fırçasını tutmasıdır. Bu durumda en çok önerilen yatay yönde fırçalama metodudur. Daha ileriki yaşlarda çocuk kendi becerisine göre farklı metotlarla da fırçalayabilir. Önemli olan bakteri plağının diş yüzeylerinden uzaklaştırılmasıdır. Ancak, fırçalama metodunun diş hekimi tarafından kontrol edilip eksikliklerinin, yanlışlarının düzeltilmesi gerekir.

Ayrıca, unutulmamalıdır ki diş fırçaları dişlerin sadece düz yüzeylerini temizler, dişlerin ara yüzeylerinde biriken bakteri plağı ise ancak diş ipiyle temizlenebilir. Çocuklar mutlaka diş hekiminden ağız hijyeni eğitimi almalı, neyi nasıl kullanacağını öğrenmelidir.

Fluoridler, diş sert dokularının yapısına katılarak çürüğe karşı direnç kazandıran maddelerdir. Gelişim çağında ağızdan alınması ya da diş yüzeylerinde fluorid uygulanması yoluyla çürük oluşumu kontrol altına alınabilir. Ne var ki fluoridin ilaç şeklinde ağızdan alınması tartışmalı bir konudur. İçme suları ve diğer yollardan alınan flour miktarı bilinmediğinden, çocuğun aşırı fluor almaması için bu yöntem tavsiye edilmemektedir. Bunun yerine, diş hekimlerince uygulanan yöntem, dişler üzerinde yoğun fluorid içeren jel ya da solüsyonların sürülmesidir. Diş macunlarındaki fluoridin de koruyucu etkisi vardır.

Diş hekimlerinin, çürükten korunmaları için çocuklara verdiği bir diğer hizmet de fissür örtücülerdir. Fissür örtücüler, çürüğün sıklıkla meydana geldiği arka grup dişlerin (azı ve küçük azılar) çiğneyici yüzeylerine uygulanan plastik materyallerdir. Örtücü arka dişlerin çürüğe yatkın bölgelerini plak ve asitten koruyan bir bariyer olarak görev yapar. Böylece çürük riski azaltılır, uygulaması da oldukça kolaydır.

Sonuç olarak çocukların çürükten tam korunma programı düzenli diş hekim i kontrolü, fluorid uygulanması, düzgün fırçalama ve diş ipi kullanma ve şekerden zengin yiyeceklerin az sıklıkla yenmesini içermektedir.

Çocukların dişsel çapraşıklıkları, çenelerin gelişimsel bozuklukları da devamlı diş hekimi kontrolü altında olması gereken bir konudur. Tedavi gerektiren durumlarda, mutlaka bu konuda uzmanlaşmış olan ortodontisler tarafından muayene edilmeleri gerekir. Parmak emme, dil alışkanlıkları gibi birçok zararlı alışkanlığın yanı sıra ağızdan solunum da önemli ortodontik bozukluklara yol açar.

Erken süt dişi çekimi sonrasında, daimi dişlerin düzgün bir şekilde sürebilmesi için, daimi dişler sürene kadar, süt dişinin çene kavisindeki yerinin korunması gerekir. Anne babaların bu konularda da duyarlı olması gerekir. Çocuklarda sık görülen bir durum da ön dişlerin travmasıdır.

Çocukların sportif, faaliyetleri veya oyunları sırasında meydana gelebilecek kazalarda, özellikle ön dişler kırılabilir ya da dişler tamamen yerlerinden de çıkabilir. Bu gibi durumlarda derhal diş hekiminizle bağlantı kurmanızda yarar var. Çünkü bu tip dişler yerinde müdahalelerle ağızda tutulabilmektedir.

Sonuç olarak, ağız ve diş sağlığı yerinde çocuklar yetiştirmenin yolu, etkin koruyucu hekimlik uygulamalarından geçmektedir. Bu da anne babaların bilinçli davranışları ve diş hekimi ile birlikte hareket etmeleriyle mümkün olur. Çocukların sadece şikâyeti olduğunda değil, 6 ayda bir diş hekimi kontrolüne götürülmesi gerekmektedir.

Ne var ki çocuklar her zaman diş hekimi muayenelerine güle oynaya gitmezler. Anne babaların kendi dişçi korkularını hiç farkında olmadan çocuklarına geçirdiklerine sık rastlanmaktadır. Muayene sırasında çocuğu cesaretlendirmek için yapılan elini sıkıca tutma gibi davranışlar da aslında ana babanın endişelerini çocuğa aktarmaktadır. Bu nedenle diş muayene ve tedavilerinin normal ve korku gerektirmeyen işlemler olduğuna önce anne babalar ikna olmalı ve ebeveynlerle diş hekimi arasında tam bir uyum ve işbirliği sağlanmalıdır.

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA