Kategoriler

Doğru Beslenme ile Çocuk Gelişimi

Beslenme çocukların gelişimi için önemlidir. Çünkü erken dönemde, beyin gelişimi, bilişsel gelişim, büyüme, vücut gelişimi, metabolizmalar, hormonlar ve genler üzerinde etkili olan doğru beslenmenin geç dönem etkileri artmaktadır. Bunlar; bilişsel ve ruhsal gelişim sorunları, okul başarısı, toplumsal yaşantı, bağışıklık, önemli hastalıklar, çalışma kapasitesi ve yaşlılığı etkiler. 


Bu nedenle, beslenme sadece kalori hesabı, diyet ve kilo artışı değildir. Çocukluk dönemi beslenme bozuklukları, nedenleri ve çözümleriyle önemli bir konudur. Beslenme bozukluklarının nedenleri fiziksel veya anatomik sorunlar olabilir. En sık şikâyet edilen sorun çocuğun yemek yemeyi reddetmesi ya da istenilen miktarda yememesidir. Bu durum anneler tarafından kısaca "Bu çocuk iştahsız." olarak dile getirilir. Şikayet büyüme ve kilo alma ölçüleriyle değerlendirildiğinde sorun yoksa ailenin bu durumun oluşacağına ilişkin kaygısı olarak belirir.

Çözüm, sağlıklı yeme davranışının aile ve çocuğa öğretilmesi olmalıdır. İştahsızlığın birçok nedeni olabileceği gibi genellikle sağlıklı çocukların, iştah dürtüleri de sağlıklıdır. Eğer sağlıklı çocuğun iştahına ilişkin sorun varsa, nedenleri çocuğa, yediren kişiye, yedirilme şekline bağlı olabilir. Yeni doğan bebeğin yaşaması, beslenmesiyle direkt ilişkilidir. Bu nedenle yemek yeme aile ve bebek arasındaki ilk ve önemli ilişkilerden biridir.

Çocuklara ilişkin beslenme sorunları olabilir. Çocuğun tıbbi sorunları vardır. Mesela yemek borusu, sindirim sistemi sorunları olabilir. Bu durumlar tıp tarafından tedavi edilebilen durumlardır. Bir başka sorun ise besin seçiminde yapılan yanlışlıklardır ki, kolayca çözümlenebilir. Ama son sorun olan beslenmeye ilişkin uygun olmayan tutumlar hem daha sık görülen, hem de daha zor değiştirilebilen sorunlardır.

Beslenme sorunlarının sonuçlarının yetersiz beslenme, şişmanlık gibi önemli sonuçları olduğu düşünülünce önemi daha iyi anlaşılır. Yemek yeme ve yedirme ilişkisindeki sorunlar çocuklara yansıyabilir. Bu yansıma çocuğun yemeğe direnmesi, yemek yemeyi istememesi şeklinde ortaya çıkar. Bunun en önemli nedenlerinden biri, çocuğun aç ya da tok olmasına, bu anlamda gösterdiği belirtilere önem verilmeden beslenmeye çalışılmasıdır.

Çocuk açlık ve tokluğu hissetmeyeceği gibi, yemek yemenin anlamını ve sorumluluğunu kavrayamayacaktır. Çocuğa uygun besinlerin seçilmemesi, isteği dışında aşırı beslenmeye çalışılması diğer sorunlardır. Aşırı titiz, temiz annelerin yemek yedirme süreçleri çocuğun gerginliğini arttırır. Annenin de gergin olduğu durumlarda, yemek zamanı çocuk gergin ve öfkeli olacak, bu da iştahını etkileyecektir.

Beslenmede çocuğun kontrolü olmaması, devamlı başkası tarafından beslenmesi, kendinin beslenmesine izin verilmemesi yemek kavramının gelişimini engelleyeceği gibi, çocuğun kontrolünü yitirdiği hissine kapılmasına yol açar. Çocuğa ilişkin bu olaylar, yemek yeme ilişkisinin zorlanmasına neden olur.

Çocukların yeme sorununu çözmenin ilk adımı, ailelerin çocuğun sağlıklı olduğuna ikna olmalarıdır. Durumun fiziksel bir sorundan değil, tutumlardan kaynaklandığına ikna olduğunuzda işiniz kolaylaşacaktır. En büyük sorun ailenin endişesidir. Bu nedenle ailenin kaygısıyla baş etmeyi öğrenmesi gereklidir. Zorlayarak ya da oyalayarak yemek yediren aileler bu durumu değiştirmeye dirençli olur. Çünkü böyle davranmadıkları zaman, çocuğun hiç yemeyeceğini düşünürler. Oysa bu davranış iştahsızlığı arttırır ve çocuğa zarar verir. Çocuğun sevdiği şeylerden oluşan menülerin oluşturulması, aralarda atıştırmaların sınırlandırılması, yemek zamanlarının belirlenmesi çocuğun açlık ve tokluk hissiyle birlikte, yemek zevkini öğrenmesini de sağlayacaktır.

Bunların yanı sıra, yemek yediren kişinin ruh sağlığını düzenlemek, çocuğu ile kurduğu yemek ilişkisindeki yanlışları, bu yanlışların nedenlerini saptayarak çözmek iştahsızlığın çözümü olabilir.

• Çocuklar acıktığında yemek verilmeli.

• Yemek yenilirken ilgiyi dağıtacak konuşma, gürültü, oyun, TV gibi şeylerden kaçınılmalıdır.

• Yemeğini hızla yemesi için uyarılarda bulunulmamalıdır.

• Herkes gibi çocuklar da midelerinin alabileceği kadar yiyebilirler. Amaç doymaktır. Annelerin akıllarına koydukları miktarı tüketmeleri için zorlanmamalıdırlar.

• Dengeli beslenmesine çalışılmalı ama besin seçimlerine de saygılı olunmalıdır.

• Beslenmenin tüm sorumluluğu ailelerin değildir. Çocuğun bu sorumluluğu paylaşmasına izin vermek gerekir.

• Düzenli beslenme için öğünlerin düzenlenmesi, öğün aralarında atıştırmaların engellenmesi, öğünlerde ise seçim ve miktarda çocuğa hak tanınması gereklidir.

• Bunlar yapılmazsa çocukla aile arasında yanlış bir ilişki kurma biçimi oluşur ve bu sadece beslenmeyle sınırlı kalmayıp tüm alanlara yansır.

• Çocuğu yemek yediğinde ödüllendirmek, yemediğinde cezalandırmak yanlış bir tutumdur.


Gebelik döneminden başlayarak anne babaların düzenli beslenme konusunda bilgi alması gerekir. Önemli olan aile ile çocuk arasında iyi ve doğru bir beslenme ilişkisi kurmaktır. Bu ilişkinin kurulabilmesi için, öncelikle annenin bebekten gelen işaretleri doğru yorumlayabilmesi gerekir. Çocuğunuzun beslenmesine aşırı kaygı ve titizlik göstermek, beklenenin tersi sonuçlar yaratacaktır.


Unutmayın bebeğinizle kuracağınız bağ ve onun sağlıklı gelişimi için uygun beslenme düzeni sağlamanız önemlidir. Aşırı beslenme, beslenme yetersizliği ya da bozuk beslenme şekli sonrasında hem sizin hem de çocuğunuz için başka sorunlara yol açabilir.

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA