Kategoriler

Çocukla İletişim

ÇOCUKLA İLETİŞİM

Kendilerini tanıyan ve kabullenen kişiler ihtiyaçlarını gidermek için çocuklarının davranışlarını değiştirmeyi istemez, kendilerini değerli bulmak için çocuklarına ihtiyaç duymaz. Kendilerine saygısı olan ve güvenen ana-babalar çocuklarının davranışlarını daha kabul edici olurlar.

Diğer taraftan, yaşamından hoşnut olmayan, özsaygısı yetersiz ve mutluluğu kendi çocuklarını başkalarının değerlendirmelerne bağlı bir ana-babanın, çocukların kendini kötü ana-baba olarak göstereceğinden korktuğu davranışlarını kabul etmeme olasılığı yüksektir.

Bu ana-babalar için okulda başarılı, sporda becerikli çocuklar yetiştirmek statü sembolü olur. Onlar çocuklarıyla gururlanma gereksinimi duymaktadırlar. Çocuklarının, kendilerinin iyi ana-baba olduğunu gösterecek biçimde davranmalarını isterler. Çok sayıda ana-baba çocuklarını, kendilerine benlik saygısı vermeleri için kullanıyorlar.

Kendini Tanımamanın 'Çocuk'la ilgisi;

Özgür ve bağımsız olmayan kişilerin yetiştireceği çocuklar, yaşamdaki eksikleri tatmin etmeye yarayan bir araç olmaya başlar. Bu şekilde davranan ana-babalar, yani kendilerine öz eleştirel bakamayan kişilerin yapacağı ebeveynlik de sorunlu olacak ve ana-babalıkla ilgili sorunlar fark edilemeyecektir.

Toplumumuzda ana-babalığa, ana-babalığın gelişiminden daha çok, çocukların gelişim ve büyümesini etkileyen bir görev olarak bakılır. Ana-babalık çocuk "yetiştirmek" demektir. Uyum göstermesi gereken çocuklardır. Sorunlu çocuklar vardır, ama sorunlu ana-babalar yoktur! Hatta sorunlu anne-baba-çocuk ilişkileri bile yoktur!

Özgür düşünemeyen bir insan, anne-baba olduğunda da kendindeki eksikleri, sorunlu yanları göremez. Böyle bir kişi toplumun geleneksel kalıpları dışına çıkamayacağı için, toplum ana-babalığa hangi kalıplarla bakıyorsa o da öyle bakacaktır. Kalıplar içinde yaşamak da değişmeyi ve değişme gereksinimini görmeyi engeller. Çocuğu bir birey olarak kabullenmemek de bunun sonuçlarından biri oluverir.

Empatinin Önemi;

Her anne-baba, eşi, arkadaşı, akrabası ya da patronuyla ilişkilerinde ciddi çatışmaları önlemek ya da ilişkiyi sağlıklı tutmak için değişmesinin gerektiği zamanlar olduğunu bilir. Herkesin bir başkasının davranışı yüzünden kendi davranışını değiştirdiği olmuştur. Bir arkadaşınızın buluşmaya geç gelme alışkanlığına kızıyor olabilirsiniz. Yıllar geçtikçe bu huyunu kabul etmeye başlarsınız. Belki kendi kendinize güler ve arkadaşınızın bu huyuyla alay edersiniz, ama artık kızmıyorsunuzdur. Bunu arkadaşınızın özelliklerinden biri olarak kabul etmişsinizdir.

Onun davranışı değişmemiş; onun davranışı konusunda sizin tavrınız değişmiştir. Uyum sağlayan sizsiniz. Siz değiştiniz. Öyleyse çocuklarınızın davranışlarını kabul konusunda da tavırlarınızı değiştirebilirsiniz.

Böyle bir değişimi, çocukla ilişkimiz söz konusu olduğunda ne kadar başarabiliriz? Bunun için, öz eleştirel ve özgür bir kişiliğe sahip biri olarak, çocuğumuzda eleştirdiğimiz davranışın-durumun benzerini kendi yaptığımız yıllara giderek duygudaşlık (empati) kurabiliriz. Empati, bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır.

Bir anne, gençliğinde annesini dehşete düşürmesi pahasına mini eteğini ve konçları kıvrılmış çoraplarını giymeyi ne denli istediğini anımsayınca, kızının kısa etek giymesini daha kolay kabullenir. Bir baba üç yaşındaki çocukların çok hareketli olduğunu, kendisi de küçükken yaramazlık yaptığını düşünürse, bunu doğal karşılar.

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA