Kategoriler

Ana Okulu

ANA OKULU

Bir anaokulu evin yerini almaz. Eve yardımcı olur. Çocukların çoğu iyi bir anaokulundan yararlanırlar. Fakat bu her çocuk için şart da değildir. Bu özellikle tek olan başkalarıyla oynama fırsatını bulamayan küçük bir apartmanda oturan veya her hangi bir neden yüzünden annesinin zorlukla idare edebildiği çocuk için yararlıdır.

Her çocuk 3 yaşına gelince sadece oynamak için değil aynı zamanda geçinmesini, arkadaşlığı öğrenmek için de kendi akranlarına ihtiyaç duyar. Bu çocuğun hayatındaki en önemli işidir. Onun koşup bağıracağı büyük bir yere, tırmanacağı şeylere, evler, vs. yapacağı tahta bloklara, oynayacağı bebek vs. gibi oyuncaklara ihtiyacı vardır.

Çocuk anne ve babasından başka büyüklerle de geçinmeyi öğrenme ihtiyacındadır. Pek az çocuk bu saydıklarımızı evinde bulabilir. Anaokulu evin yerini tutmaz. Sadece evde bir yardımcı olur.

Bir kreşle anaokulu arasında ne fark vardır?

Aslında, anaokulu fikrini ilk ortaya atanlar küçük çocukların diğer çocuklarla bir arada olma fırsatını elde edeceklerini düşünmüşlerdir. Bütün küçük çocukların geniş yere, müzik, boya, plastirin gibi şevk ve neşelerini arttıracak şeylere ihtiyacı vardır. «Küçük çocuklara bakacak olan kimsenin onları sevmesi yeterli değildir.» demişlerdir. «Çocukları anlaması da şarttır.»

Fakat her anaokulunun kusursuz olduğunu da sanmayın. Bazı kreşler gelişmelere uyarak ilerlemişlerdir. Bunlar bilgili öğretmenler idaresinde mükemmel anaokulları haline gelmişlerdir.

Çocuğunuzu bir kreşe veya ana okuluna vereceğiniz zaman her şeyden önce öğretmenlerin çocuklara karşı olan tutumlarını bilmelisiniz. Ayrıca anaokulunda kaç çocuğa bir öğretmen düştüğünü de öğrenmelisiniz. 8 veya 10 çocuktan fazlasıyla ilgilenen bir öğretmenin onları iyi eğitmesi pek mümkün olmaz.

Anaokuluna kaç yaşında başlamalıdır?

Anaokulları 3 yaşından itibaren çocukları kabul etmektedirler. Eğer çocuğunuz hazırsa, bu onun anaokuluna başlaması için uygun bir çağdır. Bazı anne ve babalar çocukların anaokullarında sadece resim kesmek veya sayı saymak gibi bilgilere sahip alabildiklerini sanmaktadırlar. Bu bir hatadır. Anaokullarında böyle bilgiler eğitimin pek küçük kısmını teşkil ederler. Başka çocukların dostluğundan zevk almayı öğrenmek, onlarla iş birliği yapmak, yeni işler düşünüp bunları tatbik etmek, dans edip, koşmak, oynamak ve şarkı söylemek hürriyetlerine sahip olmak çok daha önemlidir. Bir çocuğun 4 yaşında olduğu gibi 3'ünde de bunlara ihtiyacı vardır. Bunlar ne kadar ertelenirse bu konuları çabucak öğrenmesi de o kadar güçleşir.

Okulda ilk günler;

Arkadaşlığı seven 4 yaşındaki bir çocuk anaokuluna hemen alışıverir. Fakat hassas, 3 yaşındaki bir çocuk hala annesine çok bağlıysa onun durumu başka olabilir.

Anne çocuğu ilk günü okulda bırakırsa o hemen telaşlanmayabilir fakat bir süre sonra annesini özler. Annesinin orada olmadığını anlayınca da korkabilir. Ertesi gün de evden ayrılmak istemez. Böyle bir çocuğu okula yavaş yavaş alıştırmak daha doğru olur.

Çocuk oynarken ilk bir kaç gün anne onun çevresinde bulunur. Sonra çocuğunu alıp eve döner. Her gün anneyle çocuğun okulda kalma süresi biraz daha uzatılır. Bu arada küçük, öğretmen ve diğer çocuklarla da bir ilişki kurmaya başlar. Annesi yanında kalmadığı zaman bile bu bağlılık ona bir güven hissi verir.

Bazen çocuk annesi kendisini okulda bıraktığı zaman bir kaç gün mutlu görülür fakat sonra canı yanar ve annesini istemeye başlar. O zaman öğretmen annenin birkaç gün okula gelip gelmemesi konusunda kadının karar vermesine yardım eder. Eğer anne okula gelirse arka planda kalmalıdır. Çünkü çocuğun gruplara katılma arzusunu geliştirmesi ve böylece annesine olan ihtiyacını unutması lazımdır.

Eğer anne çocuğu okula götürürken endişelenirse çocuk bunu hisseder ve, «Eğer burada annem olmadan kalırsam kötü bir şey olacak galiba?» diye düşünebilir. Yumuşak kalpli bir annenin küçük çocuğunu okula bırakırken endişelenmesi normaldir. Bu konuda çok tecrübesi olan okul öğretmeni size yardımcı olabilir.

Bir çocuk anlayışlı öğretmenlerin bulunduğu iyi bir okula gitmekten çekinmeye başlar veya korkarsa, anne ve babanın kendilerinden emin ve kesin bir tavırla herkesin her gün okula gittiğini söylemeleri yerinde olur. Sonunda çocuğun okula devam ederek anne ve babaya bağlanma hissinden kurtulması bu duyguya yenilmesinden çok daha iyidir. Eğer çocuk okuldan çok korkuyorsa durumu bir psikiyatristle görüşmelidir.

Çocuğun evdeki hareketleri;

Bazı çocuklar anaokulunda ki ilk gün ve haftalarda çok yorulurlar. Büyük gruplar, yeni arkadaşlar, yapılacak yeni şeyler çocuğu heyecanlandırır ve yorar.

Eğer çocuğunuz başlangıçta yorgunsa bu onun okula uymadığı anlamına gelmez. Fakat çocuk büsbütün okula uyana kadar orada kaldığı süreyi kısaltmalıdır. Bunu öğretmeniyle konuşun. Onu okula daha geç götürmek bir hal çaresi olabilir. Çabucak yorulan bir çocuğu daha erken saatte okuldan almak, bu tam bir oyunun ortasında olacağı için, küçüğün hoşuna gitmeyecektir. Bazı küçük çocuklar anaokuluna başlayınca yorulmalarına rağmen iradelerine hakim olurlar ve ancak eve dönünce ailelerine sinirli davranırlar. Bu da anne ve babanın daha fazla sabırlı olmasını ve öğretmenle konuşmayı gerektirir.

Anaokuluna nasıl gidilir?

Siz, «Çocuğumun anaokuluna gitmesinin önemini anlıyorum» diyebilirsiniz. «Fakat oturduğumuz semtte hiç anaokulu yok.» Ama birçok anaokulunun öğrencileri okula götürmek ve sonra evlerine yollamak için araba veya otobüsleri vardır. Anaokulları paralıdır.

Fakat anaokullarında iyi eğitilmiş öğretmenlerden başka çocukların koşup oynayacakları büyük acık hava alanı ve içeride de oyun salonu olması gerekir. Ayrıca türlü araçlar ve gereçler ve çocukları oyalayacak oyuncaklar da gereklidir. Bunların hepsi de masraflı şeylerdir tabii. Onun için de genellikle anaokulları yararlıdır.

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA